Kardeşimle damada bir şey anlatırken "soyunma odası"nın İngilizcesi neydi diye sözlüğe baktım. Locker room diyesim gelmişti ama bir an çok da anlamsız geldi her şey.
Teşekkür ederim seslisözlük, durup dururken kafamın içine yerleşen bu manzara için. Zaten İngilizcesi de yanlış cümlenin. Neyse.
Dün akşam biraz dizi seyrettikten sonra gene o lanet olasıca tartışma programını açtı barbar kocam. Dinleyip dinlemediğinden de emin değilim, arada bir bağırıyor ama televizyona. Tahammül etmenin bir yolunu bulmuş olabilirim, bakınız:
Farkettiyseniz son fotoğrafta siyonist lobi baron lordu ortamı yarattım. Biraz fotoşop bilsem yanlarına telekinetik suikast timi de eklerdim, unutuldu gitti onlar, üzülüyorum.
İnananların Hanuka Bayramı'nı kutlarım, kusura bakmayın sıkıntıma alet ettim bayramı. Ama kafamın içi gerçekten çöplük gibi, bana da tuhaf geliyor bazen güldüğüm şeyler. Salonumuz küçücük, oturduğum yerden karşı koltuktaki barbar kocama tekme atabiliyorum, öyle düşünün. Kaçacak yerim yok televizyondaki adamlardan ve kadınlardan ve bütün o çok bilen hallerinden.
Geçen akşam CHP milletvekili "Elimdeki belgeye zum yapabilir misiniz?" dedi, teknik olarak mümkün değilmiş, bu cevabı aldı Şirin Payzın'dan. Doğan Holding'in CNNTürk'ünde kameralar kağıda zum yapamıyor arkadaşlar. Ya da bir internet sitesini ekrana yansıtamıyorlar, o da teknik olarak mümkün değilmiş. Bunu yazıyorum çünkü Şirin Payzın'da yıllar geçtikçe "Ah biz o günlerde ne zor gazetecilik yaptık!" diye kendini bütün bunlardan sıyıracak bir hal var. Sıyıramasın. 60 yaşıma geldiğimde bu insanların kahramanlık anılarını dinlemek istemiyorum.
Günün bilgisi: 10 sene önce indirimden alıp asla içine giremediğim eteğe girdim dün. Dizlerimin üzerine çöküp ağlayasım geldi. Aldığımda bir beden filan küçüktü, o 10 senede ben ne bedenlere çıktım-indim-çıktım, bütün gardrobumu sağa sola dağıttım, sadece birkaç parça bir şeyi vermeye kıyamadım. Etek de onlardan biriydi.
Demek ki gerçekten her şey mümkün. Şunları yazarken hafifçe gaza da geldim, oturup çalışayım bari hadi işallah.
Kedi yada davşan kafasına pisliğini bırakırken fotoşop yaparım ben senin için .
ReplyDeleteBayağıdır kullanmıyorum ama yapardım böyle itlikler eskiden .
Bu arada yazmıyorsun pek ama sorayım ben : spora devam değil mi ?
Ay sırf kediye bile hala gülüyorum. Son fotoğrafta daha çok potansiyel var bence, kaka değil de global komplo teorileri ile süsleyelim istiyorum :) Ne bileyim bir illuminati şeysi, bir ters piramit, ne varsa artık.
Deleteİnanılmaz bir şekilde hala hiç ekmedim sporu. Bir ara yeni aletlere geçmem lazım, o zaman dev şikayetlerimle bezeyip yazarım kesin.
Bir şey diyeceğim fakat yalanım varsa müzik hafızam önüme aksın :D Gece yatmadan bakayım dedim neler varmış bu televizyonda. Hiçbir şey yoktu tabii. Kelime Oyunu bitmiş. Favorim Kanıt başlamamış daha. Sonra bu kanal çıkınca hanımefendiyi gördüğümde direk kulaklarını çınlattım. Dedim ahahaha Fermina'nın program başlamış.
ReplyDeleteGelemiyorum tartışmalara. Cidden yatakta kendimle kavgaya başlıyorum, sonunda kişilik bölünmesi yaşayacağım :D Kendimi Abdülhamit'i savunmakla suçlayabilirim. Ahahahaha
ahhahhahhah yaaa işte tam o anlarda ben de kulak yapıyormuşum demek ki insanlara :D Manyağız herhalde biz bu evde, vallahi bilemiyorum. Kanıt kaçta başlıyor allahaşkına? Niye Kanıt seyretmiyoruz hiç anlamıyorum.
DeleteDur bu akşam bir de Abdülhamit argümanını deneyeyim, belki kapatır CNNTürk'ü ya da boşanırız. SAVUNDUN! ABDÜLHAMİT'İ SAVUNDUN!
Çayımı içerken yazını okumak gafletinde bulundum :0
ReplyDeleteTam bir yudum almıştım ki tavşanı gördüm, sonra kediyi!!!!! Yutamadım yandım sayende Fermina
Cık cıkk lütfen ama!
*Tebrik ederim. 1 beden de az değil 5 kilo
Tavşan gerçekten çok doğal oldu :)
DeleteYa valla çok teşekkür ederim, pek iradeli biri de değilim, çok seviniyorum bu işe. Bu sene 12 kilo verdim resmen :)