ay bi tuhaf oldu bu fotoğrafların hizası. neyse.
annemle ev vergisi ödemeye çıktık bugün. böyle şeyleri annemle yapınca hiç sıra beklemiyoruz, çünkü sanırım ödemelerin son gününe bi sene falan kala gittik belediyeye. online da yapılabiliyormuş, ben söylendim neden evden yapmadık diye. annem kaale almadı hiç.
sonra akman'a oturduk, annem boza içti, ben türk kahvesi.
kızılay'da dolandık biraz, kartpostal aldım. sonra şu kurukafalı bileklikle yanındaki turuncu boncuklu bilekliği. o kurukafaları kesin bedava dağıtmaya başlamışlardır artık. keza ucuz casio saatimi de hipster ayinlerinde yakıyorlardır diye tahmin ediyorum. her şeyi çok geriden takip ediyorum. ama çok özür dilerim, çinliler bu plastik kafaları seri üretmeye başlamadan yıllar önce bi kazıda çalışma masamı bi kurukafayla paylaştım ben. unuttular kafayı orda, ben de sesimi çıkarmadım. insanlık hali.
evethhh.
eve gelince bi miktar postcrossing kartpostalının yanında saçaklı'nın mektubunu buldum. oturup zarf dikmiş, bayağı fermuarlı falan, aklım uçtu görünce. allahım!
sonra çamaşır astım, ütü yaptım falan. oturup blog karıştırmaya başladım. bu aralar şöyle bloglar ilgimi çekiyor.
amerikalı tabi hep bu insanlar, "önce dünyanın en büyük çöp yemek endüstrilerini yarat, akabinde de sağlıklı yaşam için para döksün insanlar" diye söylendim bi süre. ben spor salonunda yağmurluk giyen bi adamla koşuyorum mesela. kapşonunu da takıp iplerini bağlıyor. manyak gibi bisiklet çevirip koşan kızları seyrediyor.
o arada bi video buldum. ağlaya ağlaya seyrettim. bu kardiyo çalışmanın falan pek bi ruhu yok, yapmam gereken şeyleri yapıp aletten indiğimde bitmiş oluyorum, bi yarım saat daha terlemeye devam ediyorum, salondan çıkıp eve geliyorum.
ama yoga beni hımbıl halimle kabul ediyor, çaktırmadan kaldırıyor beni yerimden, sarıyor sarmalıyor, daha fazlasını yapabileceğime ikna ediyor. yoga bana iyi davranıyor, iyi de geliyor. bi döngüyü tamamlıyor hareketler, bitince aldığı yere bırakıyor. o matın üstünden kalkınca anlıyorum bütün kaslarımın çalıştığını. bütün bu aydınlanmada arkadaşım S.'nin payı çok büyük, cumartesi sabahı kan ter içinde derse yetiştim, beni görünce kalkıp bi mat da bana serdi, çok duygulandım yemin ederim.
yoga felsefesiyle daha iyi bi insan olacağımı hiç zannetmiyorum, benim varoluşum da naletlikten ve suratsızlıktan besleniyor, ama yoga bazıları için mucizeler yaratıyor. gözünüzü seveyim seyredin bu videoyu. körfez savaşı gazisi, doktorlar bi daha asla desteksiz yürüyemeyeceksin demiş, bi de deli gibi kilo almış o arada. bayağı ağladım ben.