November 30, 2021

Yağmur Ama Doğal Afet

Eveth. Bir numaralı gündem maddesi: Diş hekimini arayıp randevu almak çünkü dişim ağrıyor. İki haftadır direniyorum o telefonu etmeye, şimdi de koşarak hava durumuna geçeceğim.

Fırtına var. Birkaç saattir karşı apartmanın çatısına sonradan kondurulan dandik endüstri tipi bacaya bakıyorum. Bacayı belinden bir iple çatıya tutturup önlem almışlar ama o kadar yalpalıyor ki sağa sola, umarım uçmaz. Yaza yaza kendim de dahil herkesi bunalttığım mesele, konut olarak tasarlanmış apartmanın zemin katı lokantaya dönüştürülünce çatısına da lokanta bacası ekleniyor. O bacalar bir boka yaramıyor. Aynı yağlı dumanı 3 metre yukarıdan mahalleye salıyorlar. Mahalleyle kavgam bitmedi, bitecek gibi de görünmüyor. Her gün yenisi açılan kahveciler de bitecek gibi görünmüyor. Bir sokağa 8 kahve dükkanı düşmeye başladı. Ayh neyse.

Kendimi sakinleştirmenin yollarını arıyorum mütemadiyen, anlaşılan anda kalabilen biri değilim, nefesime odaklanıp zihnimi boşaltamıyorum. Bunlar olmuyor. Bu sabah "Ulan o düğüne neden o korkunç eteği giydim ben?" diye uyandım. Bahsi geçen düğünün üzerinden 20 sene geçti. Etek hakikaten korkunçtu. Bluz da berbattı, bluzu kahve yaparken hatırladım. 

Neyse, normalde gün içinde kafam dağılıyor ama tez yazarken sabah 6 - akşam 6 masada oturup konsantre olmam gerekiyordu. Yaz başında SonikPanik bir miktar eğlenceli internet şeyleri yolladı, içlerinde bir de ortam sesi oluşturabileceğiniz bir internet sitesi vardı. O ortam sesi size yemin ederim benim verimliliğimi en az %50 arttırdı, sinirlerimi yatıştırdı, günde 12 saat çalışmamı sağladı. Şu ses:

https://environment-other.ambient-mixer.com/cozy-library

Şömineli kütüphane sesi. Biraz kurcalarsanız istediğinizi ekleyip çıkarmanız da mümkün. Bazen hafif yağmur sesi ekliyorum. Başka bir sürü seçenek de mevcut, orman morman, Harry Potter yemek salonu, ne isterseniz.

Sabah açtım canım kütüphane ortamımı, üzerinde de yumuşak klasik müzik açtım. Camın önünden uçarak leğen geçti mesela ama evin içinde bir Hobbit ambiyansı var. Bundan sonra hayatımı böyle geçireceğim.

Masamın altında da şu var:

Fırtına ve yağmur anksiyete veriyor bu buzağı ebatlarındaki köpeğimize. Gene bugün fena değil, normalde işi gücü bırakıp battaniyeye sıkıca sarmam ve avutmam gerekiyor. 

Endüstriyel dandik baca hâlâ uçmadı, fırtına devam ediyor, gidip çorba yapayım. Çorba en asil duyguların gıdası bence. Naapıyorsunuz, iyi misiniz?

15 comments:

  1. Yok mu siken diye bağırma isteği artık asla yok olmuyor. Ya da çığlık atarak üstümü başımı yırtıp Şener Şen gibi sokaklarda koşma isteği. 2 satır pozitif psikoloji üzerine eğilebilir miyim diye kendimi şekillendirmeye çalışırken geldiğim duruma bak.

    Mizofoniden muzdarip bir insan evladı olarak senelerdir belli tür asmr videolarının köpeğiyim. (Köpeğiyim kısmı mübalağa değil; onlar olmasa gerçekten iki ayaklı Koko'yum =/) Ama zat-ı âliniz gibi Yorkshire Dükü'nün kızı olmadığımdan benim sarıldığım videolar saç kurutma makinesi ve/veya elektrik süpürgesi sesi olanlar. Ama onlarda da hepsi değil, belli frekanslar. Ahaha ortamdaki sesleri absorbe etmeye çalışırken kalan 2 gramlık beynini yakanlar burada mı?

    *Neden yalnızım oh rabbil alemin diye hıçkıra hıçkıra ağlayarak uzaklaştı..*

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bu sokaklarda donla koşma arzusu benim içimde de yıllardır var, 3 gram aklımla kendime mani oluyorum ama ilerleyen yıllarda alzheimer filan olursam çok tatsız olacak, ilk icraatımın bu olacağına neredeyse eminim.

      Ay ahhahhhaa ohhh kız keşke Yorkshire Dükü'nün kızı olsaydım ha gerçekten hayallerimdeki hayat. Düklüğe de gerek yok, biraz hali vakti yerinde tüccar da olur. Yeter ki bir şizofren Alis Harikalar Diyarında atmosferi olsun, hayatın gerçekleriyle ilgilenmek zorunda olmayayım. 75 metrekare apartman dairesinde olmuyor, illa birileri pimapen taktırıyor, park yeri yüzünden kavga çıkıyor filan.

      Ya bere gibi kafaya geçirilen kulaklıklar görmüştüm, yumuşak kumaşla kaplı, gece yatarken saç kurutma makinesi sesi dinlemek için. Herhalde uyku kulaklığı diye arayıp buldum, tam hatırlamıyorum. Mizofoniden muzdaripler gündüz de takabilir, kaş göz kulak her şeyi kapatıyor.

      Delete
  2. Linke henüz tıklamadım ama bakacağım çünkü tam böyle bir şeyin araştırmasını yapıyordum. Bu aralar meditasyon yapsam mı fikrindeyim. Ben de asla ana odaklanamayanlardanım. Bin türlü şey geçer aklımdan:) Delirten gündemden kaçmak için meditasyon faydalı olacaksa denemek istiyorum.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ay belki faydası olur ortam seslerinin, ben meditasyon yapmayı deneyeyim diye oturduğum anda dizim ağrımaya, belim zonklamaya filan başlıyor. Hiçbir yere varamıyorum vücudumu dinlemekten :)

      Delete
  3. Fırtına bizim binanın bahçe kapısı ile zil kutusunu söküp götürmüş, bina üzerimize yıkılmadı iyi ki diye şükür turları atıyorum evde. :D Kahve dükkanlarını siz bir de burada görün yukarı tarafta özel bir minnoş üniversitecik açıldı her yer "3. nesil" (artık bu ne demekse kahve kültürüm ona yetmiyor) kahveci, aşağısı zaten Çengelköy adım atılmıyor. Herkes evden çıkıp buralara geliyor diye biz evden çıkmıyoruz. Durumlar böyle sorduğuna pişman olmuş gibi misin? :D

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ayyyy geçmiş olsun oha bahçe kapısı sökmek ne demek?!! Burası o hale gelmedi, baca hâlâ duruyor. Birazdan çıkıp bir tur atacağım mahallede, bakayım hasar var mı.

      Ya 3. nesil ne demek gerçekten? 2. nesil neydi? Gugıllamaya da üşeniyorum :/ Sen anlatınca burası çeyrek İstanbul filan ancak. Hafta sonları arabalarıyla gelmeye başladılar kahve içip yoga yapmaya, yani öyle Çengelköy kadar bir çılgınlık yok ama burası da zaten Çengelköy değil, alelade bir sokak ya. 3 araba fazladan gelse park yeri kalmıyor sokakta. Bir yandan da binalar kentsel dönüşmeye devam ediyor, brunch yapıp kahve içerken karşı kaldırımda yıkılan binayı izliyorlar. AKLIMI KAÇIRICAM NEDEN BU KADAR GERİZEKALIYIZ? Ohhh her şeyden çok pişmanım ahhahhhha :D

      Delete
  4. Rüzgar benide korkuttu ama bu tarafta vukuat olmadı gördüğüm. Plansız ve denetimsiz inşaatın sonuçları. Gerçekten ne çok kahveci var ya mahallenizde (hala yabancılıyorum :)meğer ne kahve severmişiz keşfettik. Ses oluşturulabilen site ksinlikle çok ilgimi çekti çünkü gerçekten sakinleşmeye ihtiyacım oluyor çok iyi oldu öğrendiğim, anksiyeteli yavruyu kucaklamak istedim canım nasılda sarınmış yatıyor

    ReplyDelete
    Replies
    1. Olmamış pek vukuat evet, ben de bir şey görmedim. Yav mahalle kimin ben de bilmiyorum, bu gördüğün kahve dükkanları eskiden bakkal, berber, anahtarcı filandı. Ben de yabancılıyorum. Bizim sokakta sahaf vardı, kedili sahaf. Sahaf gitti, yerine gençler geldi. Yemin ederim ne dükkanı oldu hâlâ anlayamadım, gençler takılıyor.
      Anksiyeteli yavruyu yollarım bundan sonra, otomata basarsan çıkar o yukarı.

      Delete
    2. Mahalleyi kahveciler ele geçirdi :) evet mahalle dokusu malesef bir bir kapanan esnafla yok oluyor, ben bir burayı değil artık neredeyse hayatı yabancılar hale geldim, anksiyeteli yavruyu öperim :)

      Delete
  5. Koca yazıda en çok bluzu merak ettim ahaha :D Bana da oluyor arada. Beş yüz sene önce yaptığım bir şey aklıma geliyor ve "hay allah" diyip kafamı takıyorum.

    Kahvecilere iş rastlığı dilemekle bilrikte bunun bir sınırı olmalı. Dediğin gibi aynı sokakta elli bin tane açmak ne kadar zekice? Sonuçta kapasite belli. Yazık. Gencecik insanlar ne umutlarla açıyorlar. Bazıları da gerçekten iyi iş çıkarıyor. Yazık oluyor sonra. Pandemi yokken böyle yerlere destek vermek için giderdik. Şimdi nerdee. St*rbucks'a bile yıllar sonra gittim. Her şeyin aşırı pahalı olması bir yana kalitesinden de ödün vermişti. Americano bile ortalamayı yakalayamıyordu. Ne kadar zor olabilir? Düz kahve. İçine hiçbir şey eklemiyorsun su ve kahve dışında :D Neyse. Yine içimdeki insan bana mani oldu ve çemkirmedim. Hadi dedim orada çalışanların hanesine yazmasın. Zaten her gün türlü saçmalıklarla uğraşıyorlardır. Yüzümü ekşite ekşite içtim birkaç gün (pumpkini yapmıyoruz zamanı geçti dediklerinde içime içime ağladım :/).

    Bu arada bu şömine işi bize de bulaştı :D Yurtdışında yaşayan bir arkadaşım keşfetti. Dedi Zihin bak böyle bişi var seversin. Çatır çutur geçiyor gecelerim :D Hiçbir şey olmuyormuş gibi bir huzur veriyor insana. Ya tertemiz delirdim ve olan bitenin farkında bile değilim ya da gerçekten insanı rahatlatıyor. Bilemiyorum. Dedim olabilir.

    Masanın altındakine sevgiler <3

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ohhhh allahım kombinezon gibi bir şeydi, etek de mini kot etek. Bayağı Flash Tv'ye başvursam dansçı kız kadrosundan işe alınırdım. Gene tansiyonum düştü düşünürken 😭

      Kahveciler, bir de hamburgerciler. Karşımızdaki hamburgerci devredip gitti, sosisçi oldu şimdi. Bir et furyası da var. Ben de kapasite diye bir şey var diyordum kendi kendime fakat hafta sonu tıklım tıklım bu dükkanların hepsi. Bilmiyorum valla, bir acayip. Pumpkin spice'ı da kaçırmışım zaten, şu anda senden öğrendim 😢

      Hepimizi şömine kurtaracak! Ahhhahha, önemli değil delirdik mi delirmedik mi, yeter ki şömineler çatırdasın. Masanın altındakinden makas alıyorum şimdi, Zihnibey yolladı diycem.

      Delete
  6. mina hoşgeldin özlettin kendini:)çok sevindim tez olayına maddi manevi bereketli olur umarım.Kış senin yazılarınla daha güzel geçecek,ne yazacağım deme bacalarla kavga etsen yeter;günlük gibi yaz gitsin o ilhamı bekleme:P

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ay hoşbulduk canım terspabuçlarım 🧡 Aman valla beni de bir sevinç sardı geri gelince, tavsiyene uyacağım, TAKTİK MAKTİK YOK BAM BAM BAM. Bacaysa baca. (6 ay boyunca sadece baca yazdı.)

      Delete
  7. Senin mahalledeki kahvecilere kotu bir haberim var. "Sene başında kilogramı 30 TL’den satılan kahve, 150 TL’yi gördü. Kahve satıcıları kilogram fiyatının 200 TL’ye çıkabileceğini söyledi. Dünya çapında üretimin azaldığına dikkat çekilirken büyük kahve üreticilerinde 2-3 aylık stok olduğu öne sürüldü. (Kaynak:İHA)
    ASMR 'nin havhavhav kopegiyiz. Son 10 senede gece yastiga kafami koyup uyuyamadigim geceleri kurtaran ASMRcilere bir tesekkuru borc bilirim.
    Ay burasi da uctu bugun ama kisacik surdu. Madem havadan acildi konu; 10 gundur sakasiz dumduz gri yukarisi. Boyle olunca da mecbur D vitamini takviyesine basladim. Aslinda baska ilginc haberlerde var ama blogumu ozledim, olanlara istinaden gelip bir yazi birakacagim...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Ay bugün eve yürürken düşündüm bunu! Naapıcak bunlar gerçekten? Zaten kahvesi gerçekten iyi olan dükkanların sayısı 3-5 filandı bu kalabalık içinde. Belki kahve işini bırakıp manava çevirirler dükkanları da bir faydaları olur mahalleye.

      Akşamüstü Şafak benden önce gelmiş eve, içeri girdim, "EVİN İÇİNDE BİR ŞÖMİNE SESİ VAR? SEN DE DUYUYOR MUSUN?!?!" Aklını kaçırmış ahhahhhaha :D Keşke duymadığımı söyleseydim, gerzek gibi hemen anlattım 🙄

      İyi yapmışsın D vitamini takviyesine başlayıp, gri şehirlerle kavga etmekle bir yere varılmıyor, en iyisi vitamini alıp konuyu uzatmamak 😅 Ay hadi yaz da okuyalım, sen de açtın arayı aylardır 🧡🧡🧡

      Delete